27 Kasım 2011 Pazar

Gülümsemek...

Gülümsemek...
Kendiliğinden verilmedikçe hiç kimsenin işine yaramayan bir şeydir ..satın da alamazsın .. rica minnetle de elde edemezsin... ayrıca çalmak da mümkün değildir ...An'ı yaşayarak aydınlanmaktır.. D.Y

22 Kasım 2011 Salı

Bakış Açısı: dalga geçildiğinizin farkındamısınız ?

Bakış Açısı: dalga geçildiğinizin farkındamısınız ?: Charles Saatchi " contemporain sanatta " bugün en önemli bir isimdir. İsminden de anlaşılacağı gibi Irak'lı bir musevi aileden geliyor. Gü...

Okumak Lazım ...

İLERİ DOĞRU ATILAN YİRMİ ADIM  - Jorge Bucay

"Antik Yunanlılar kızmanın kolay olduğunu, ama doğru zamanda doğru kişiye ve doğru miktarda kızmanın bilgelik olduğunu söylerdi. Günümüzdeyse sürekli huysuzluklarıyla yaşamı dar eden, kendi var oluşlarına duydukları öfkeyi taşıyarak dolaşan ve kendi acıklılıklarına suç ortağı arayan insanlardan etkilenmeden ve bizi de yakmalarına izin vermeden aralarından sıyrılmak bilgelik gerektiriyor olabilir."


Rezonans Kanunu - Pierre Franchk

REZONANS KANUNU isimli  kitabın yazarı Pierre Franchk. Elips yanınevi tarafından 2010 yılında basılmış. Çevirisi Sema Ersin tarafından yapılmış.

Kalbin elektrik akımı (EKG), beyinde oluşan elektrik akımından (EEG) altmış kez daha kuvvetlidir.
Kalbin manyetik alanı ise beyninkinden beş bin kez daha kuvvetlidir.
Demek ki kalbimizle, beynimizle yaydığımızdan çok daha fazla enerji yayıyoruz. Peki bunu bilmek, bizim için neden bu kadar önemli? Çok basit, çünkü bu sayede, bazı dileklerimiz hemen gerçekleşirken, bazılarının gösterdiğimiz tüm çabalara rağmen neden bir türlü tezahür etmediğini anlıyoruz.

İsteğimizin gerçekleşeceğine gerçekten inanmadan olumlama (imgeleme) yaparsak ya da bir şeylerin hayalini kurarsak, sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayarken, duygularımızın gerçek merkezi olan kalbimiz beş bin kat daha büyük bir kuvvetle, genellikle tereddüt ve korku olan asıl inancımızı dünyaya yayar. Bunun sonucu apaçık ortadadır; hayatımızda sadece kalbimizin derinliklerinde gerçekleşeceğine inandığımız şey gerçekleşecektir.

İnançlarımızı duygularımızla desteklediğimiz zaman yaydığımız enerji çok daha büyük olur. Ama üzgün, depresif ya da bitkinsek, istediğimiz şeyi dileyebiliriz, bu durumda kalbimizden yaydığımız hüzünlü duygular, mantığımızdan gelen isteklerden her zaman daha güçlü olacaktır. Peygamberle, günümüzün ve geçmişin dünyaca ünlü alimleri ve bilgeleri ısrarla “Kalp gözüyle görmeyi” öğrenmemizi söylerler.

Kalbimizle Dünyayı Değiştirebiliriz.

Tüm bu anlatılanlar, sahip olduğumuz inançların evrene yollandığı ve Rezonans Kanununun esaslarına göre evrende kendileriyle aynı titreşimdeki enerjileri aradığı anlamına gelir.

Benzerler birbirini çeker. Bizim enerjimizle rezonans içinde olan her şey hayatımızda tahakkuk edecektir. Sözün özü; inandığımız her şey yaşamımızda gerçekleşecektir.

20 Kasım 2011 Pazar

Johann Wolfgang von Goethe ne güzel özetlemiş ..

Neyi bulmak istediğini bilmeden sürekli aramaya kalkma.
Hiçbir şey bulamazsın.
Ancak inanarak,bilerek ve kendini vererek aradığını bulabilirsin.

Unutma!
"Bal arısı çiçeğe konan tek böcek değildir;
fakat ondan bal çekmeyi bilen yalnız odur."

 
 

19 Kasım 2011 Cumartesi

Bahri Genç'in kendine özgü portre anlayışının ve kullandığı her bir rengin ifade ettiği anlamlar bambaşka düşsel yolculuğa çıkardı beni...  "YÜZLERDEN GİZLER" isimli sergisi 4 Ocak 2012'ye kadar Piramit Sanat Galerisinde devam ediyor mutlaka izleyin görün !
...

Sevmeyi unutanlar için Behçet Aysan'dan...


 sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler
yalan her şey gibi
aşklarınız da.

yaşamı ölüm
...
diye anlatıyorlar size
yalanı gerçek diye.

ne leylakların
tomurundan
haberiniz var

ne önünüzden
kara bir tabut
gibi geçen geceden.

sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler
yalan aşklarınız
da..